Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İcra Takibinde İtirazın Kaldırılması

Alacaklı, icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Alacaklının elinde kanunda sayılan belgelerden birisi varsa itirazın kaldırılması yolunu tercih edebilir; buna karşılık, alacağı m.68-68b'de belirtilen belgelerden birine bağlı olmayan alacaklı ise, genel mahkemelerde itirazın iptali davası açmalıdır. İcra mahkemesinin buradaki inceleme yetkisi sınırlıdır, sadece belge üzerinden inceleme yapabilir, tanık, keşif, yemin gibi delillere başvurulamaz. Bu nedenle, icra mahkemesinin itirazın kaldırılması hakkındaki kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez. Alacaklı itirazın kaldırılmasını, itirazın kendisine tebliğinden itibaren, altı ay içinde, icra mahkemesinden istemelidir. Bu süre içinde itirazın kaldırılması istenmezse, bir daha aynı alacak için ilamsız icra takibi yapılamaz . Bu süre hak düşürücü niteliktedir, icra mahkemesi bu süreye uyulup uyulmadığını kendiliğinden gözetir. Süresi içince itirazın kaldırılması istenmemiş olması, genel mah...

İcra Takibinde İtirazın İptali Davası

İcra takibine devam edilmesini sağlamaya yönelik alacaklının genel mahkemede açtığı ve itirazı iptal ettirtmeyi amaçlayan davaya, itirazın iptali davası denir. Alacaklının elinde kanunda sayılan belgelerden birisi yoksa itirazın iptali davasını açması gerekecektir. İtirazın kaldırılması yoluna başvurarak bir sonuç elde edemez. Buna karşılık, alacaklının elinde m.68'de belirtilen belgelerden birisi varsa, itirazın iptali davasını açmasına bir engel yoktur. Gerek imzaya itiraz , gerekse borca itiraz hallerinde itirazın iptali davası açılabilir. İtirazın iptali davasında davacı, takip alacaklısı, davalı ise takip borçlusudur. Davacı iki talepte bulunacaktır: Alacaklı, borçlunun itirazının iptalini ve borçlunun takip konusu borcu ödemeye mahkûm edilmesini ister. Alacaklı, borçlunun icra inkâr tazminatına da mahkûm edilmesini istiyorsa, bunun için ayrıca talepte bulunması gerekir. Alacaklı itirazın iptali davasını, itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içer...

Ödeme Emrine Yapılan İtirazın Giderilmesi

Borçlunun ödeme emrine süresinde itiraz etmesi üzerine, duran icra takibine devam edilebilmesi için kanun alacaklıya iki imkân sunmuştur. Bunlar; l) İtirazın iptali davası, 2) İtirazın icra mahkemesinde kaldırılması. Alacaklının elinde alacağını ispatlayan ve m. 68-68a'da belirtilen belgelerden birisi varsa borçlunun itirazını hükümden düşürmek isteyen alacaklı, isterse itirazın iptali davası açar, isterse itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurur. Takip konusu alacak, m.68'deki belgelerden birine dayanmıyorsa, alacaklı yalnızca genel mahkemede itirazın iptali davası açabilir, icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyemez. İtirazın kaldırılması yoluna başvuran alacaklı bir sonuç alamayacaktır. Zira icra mahkemesinin bu konudaki inceleme yetkisi sınırlıdır. Ancak kanunda sayılan belgeler üzerinden inceleme yapabilir.

Ödeme Emrine Yapılan İtirazın Sonuçları

Borçlunun ödeme emrine süresinde itiraz etmesi üzerine, duran icra takibine devam edilebilmesi için kanun alacaklıya iki imkân sunmuştur. Bunlar; l) İtirazın iptali davası, 2) İtirazın icra mahkemesinde kaldırılması. Alacaklının elinde alacağını ispatlayan ve m. 68-68a'da belirtilen belgelerden birisi varsa borçlunun itirazını hükümden düşürmek isteyen alacaklı, isterse itirazın iptali davası açar, isterse itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurur. Takip konusu alacak, m.68'deki belgelerden birine dayanmıyorsa, alacaklı yalnızca genel mahkemede itirazın iptali davası açabilir, icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyemez. İtirazın kaldırılması yoluna başvuran alacaklı bir sonuç alamayacaktır. Zira icra mahkemesinin bu konudaki inceleme yetkisi sınırlıdır. Ancak kanunda sayılan belgeler üzerinden inceleme yapabilir.

İcra Takibinde Gecikmiş İtiraz

İtiraz süresinin kesin olması kuralının tek istisnası gecikmiş itirazdır. Borçlu, kendi kusuru olmaksızın bir engel nedeniyle süresi içinde itiraz edememiş ise, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine itiraz edebilir. Buna gecikmiş itiraz denir. Örneğin borçlunun uzun bir seyahatte olması, ağır hasta olması, trafik kazası geçirmesi, yangın, deprem, sel, gibi bir afet, vb. haklı birer engel olabilir. Gecikmiş itiraz bazı yönleriyle süresi içinde yapılan itirazdan farklıdır. İtiraz icra dairesine, gecikmiş itiraz icra mahkemesine yapılır. İtiraz süresi 7 gün, gecikmiş itiraz süresi 3 gündür. İtiraz üzerine icra takibi kendiliğinden durur. Gecikmiş itiraz icra mahkemesi tarafından kabul edilirse icra takibi durur. Gecikmiş itirazda borçlu, hem itirazını, hem de süresinde itiraz etmesini engelleyen mazeretini de delilleriyle bildirmek zorundadır, aksi halde gecikmiş itiraz geçersiz sayılır. Gecikmiş itiraz, en geç borçlunun haczedilen mallarının paraya...

İcra Hukukunda Ödeme Emrine İtiraz ve Süresi

Borçlu, ödeme emrine itirazını, ödeme emrinin kendisine tebliğ edilmesinden itibaren 7 gün içinde, icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmelidir. İcra mahkemesine yapılan itiraz geçersizdir. Yedi günlük süre geçirildikten sonra yapılacak olan itiraz artık geçerli olmaz. İcra müdürü, itirazın süresinde yapılıp yapılmadığını re'sen (kendiliğinden) gözetmek zorundadır. İtiraz süresi, kural olarak kesindir, süre geçtikten sonra yapılan itiraz geçersizdir. Ancak bu kuralın bir istisnası vardır. O da gecikmiş itirazdır (m. 65).

İcra Takibinde Ödeme Emrine İtiraz

Borçlu ödeme emrine itiraz etmekle, savunma hakkını kullanmış olur. Borçlu değişik nedenlerle ödeme emrine itiraz edebilir. Borçlu o kişiye hiçbir zaman borcu olmadığını, borcun geçerli bir şekilde doğduğunu ama borcu ödediğini, alacaklı senede dayanıyorsa senedin sahte olduğunu ileri sürebilir. Bunun dışında borcun zamanaşımına uğradığı, icra dairesinin yetkisiz olduğunu ileri sürebilir. Borçlunun, borçlu olmasına rağmen itiraz etmesi de mümkündür. İtiraz sebebi ne olursa olsun, itirazın haklı olup olmadığına bakılmaksızın, 7 günlük süre içinde usulüne uygun olarak ödeme emrine itiraz edilmişse icra takibi kendiliğinden duracaktır (m.66). 1. ÖDEME EMRİNE İTİRAZ SEBEPLERİ Ödeme emrine yapılan itirazı değişik kategorilere ayırmak mümkündür. a) Maddi Hukuka İlişkin İtiraz Sebepleri Ödeme emrinin dayandığı itirazlar genellikle maddi hukuk sebeplerine dayanmaktadır. *borç zamanaşımına uğramıştır, *vade gelmemiştir, *borç ödendiği için sona ermiştir. b) Takip ...

İcra Takibinin Ödeme Emrinin Tebliğinden Sonraki Durumu

Ödeme emrinin gönderilmesinden sonra borçlu değişik şekillerde davranabilir. Borçlu ödeme emrinde yazılı olan borcu kabul eder ve 7 gün içinde borcunu faiz ve giderleriyle öderse, borç ödendiği için artık icra takibi sona erer. Borçlu 7 gün içinde borcu ödemez, aynı zamanda itiraz da etmez ise ödeme emri kesinleşmiş olur. Bunun üzerine alacaklı icra dairesinden borçlunun mallarının haczedilmesini isteyebilir. Aynı zamanda borçlu itiraz etmediği ve borcu da ödemediği için aynı yedi günlük süre içinde mal beyanında bulunmalıdır. Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emrine 7 gün içinde itiraz etmesi mümkündür. Ödeme emrine itiraz edilmesi üzerine icra takibi kendiliğinden durur.

İcra Hukukunda Ödeme Emri

Takip talebi üzerine icra dairesi, bir ödeme emri düzenleyerek borçluya gönderir. İcra müdürü alacağın mevcut olup olmadığını, vadesinin gelip gelmediğini, alacaklı senede dayanıyorsa bunun sahte olup olmadığını, zamanaşımına uğrayıp uğramadığını inceleyemez. Ödeme emri ile borçluya, borcu ödemesi veya itirazı varsa bunu bildirmesi ve bunları yapmazsa hakkında cebri icraya devam edileceği ihtar edilir. Ödeme Emrinde Bulunması Gereken Hususlar : 1. Takip talebinde bulunan kayıtlar (Alacaklı veya vekilinin banka hesap numarası hariç) 2. Borcun ve giderlerinin 7 gün içinde icra dairesine ait ödeme emrinde yazılı olan banka hesabına ödenmesi ihtarı 3. Alacaklı takibinde bir senede dayanıyorsa ve takipte dayandığı senet altındaki imzaya borçlunun bir itirazı varsa, yedi gün içinde ayrıca ve açıkça bu hususu bildirmesi, imzaya itiraz edilmediği takdirde icra takibinde senet altındaki imzanın kabul edilmiş sayılacağı ihtarı, 4. Borç ödenmediği veya itiraz edilmediği takdi...

Genel Haciz Yolu İle Takip

İlâma veya kambiyo senedine bağlı olmayan ve rehinle de teminat altına alınmamış olan, para veya teminat alacağının tahsili için başvurulan ilamsız icra yoluna genel haciz yolu ile takip denir. Genel haciz yolu ile takip yapabilmek için alacağın senede bağlı olması gerekmez. Genel haciz yoluyla takip, altı aşamadan oluşur. Bunlar sırasıyla: alacaklının takip talebi, icra dairesi tarafından borçluya ödeme emri gönderilmesi, takibin (ödeme emrinin) kesinleşmesi, borçlunun mallarının haczedilmesi, hacizli malların satışı, satıştan elde edilen paraların paylaştırılması (veya ödenmesi). A. TAKİBİN KONUSU Genel haciz yolu ile takibin konusu yalnızca para ve teminat alacaklarıdır. Takibe konu olan para ile Türk parası kastedilmektedir. Ancak, alacak yabancı para ise, alacaklının iki seçeneği vardır. Vade veya fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödemenin yapılmasını talep edebilir. Bu şekilde yabancı para üzerinden de takip yapılabilir. Yabancı para alacakları; taki...

İlamsız İcrada Görev ve Yetki

  Bütün icra takipleri icra dairesi aracılığıyla yürütülür. Bir başka ifadeyle icra takipleri için tek görevli mercii icra daireleridir. Yetki kuralları, hangi yerdeki icra dairesince icra takibinin yürütüleceğini belirleyen kurallardır. Buna göre, alacaklı borçlunun yerleşim yeri icra dairesinde icra takibini başlatabilir. Ayrıca sözleşmeden doğan bir alacak varsa sözleşmenin yapıldığı yer icra dairesinde ve sözleşmeden doğan borcun ifa edileceği yer icra dairesinde de icra takibi başlatılabilir. Ayrıca taraflar yetkisiz bir icra dairesini sözleşmeyle (yetki sözleşmesiyle) yetkili kılabilir. Ancak yetki sözleşmesini sadece tacirler ve kamu tüzel kişileri yapabilir. Diğer kişilerin yetki sözleşmesi yapması mümkün değildir. Alacaklı yetkisiz bir icra dairesinde icra takibini başlatırsa borçlu yetki itirazında bulunabilir. Ancak yetki itirazının geçerli olabilmesi için bu itirazda borçlunun yetkili icra dairesini doğru bir şekilde göstermesi gerekir.

İlamsız İcra ve Çeşitleri

İlâmsız icra sadece para ve teminat alacakları için mümkün olan bir icra takip yoludur. Para ve teminat alacakları dışında kalan alacaklar için, ilamlı icra yoluna başvurulur. İlamsız icra üç çeşittir : 1) Genel haciz yolu 2) Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu 3) Kiralanan taşınmazların ilamsız icra yolu ile tahliyesi.

İcra Takibinin Tarafları

İcra takibinin tarafları alacaklı ve borçludur. Tarafların, taraf ve takip ehliyeti birlikte olmalıdır. Taraf Ehliyeti : İcra takibinin taraflarının taraf ehliyetine sahip olmaları gerekir. Medenî hukuk anlamında, hak ehliyetine sahip olan her gerçek ve tüzel kişi icra takibinde taraf olma ehliyetine sahiptir. Tüzel kişiliği olmayan toplulukların taraf ehliyeti yoktur. Örneğin adi şirket ve miras şirketi. Takip Ehliyeti : Medeni hukuk anlamında fiil ehliyetine sahip olan bütün gerçek ve tüzel kişiler takip ehliyetine de sahiptir. Tam takip ehliyeti ne sahip olanlar, mümeyyiz ve reşit olan, aynı zamanda kısıtlı olmayan kişilerdir. Sınırlı takip ehliyeti ne sahip olanlar, temyiz kudretine sahip küçükler ve kısıtlılardır. Bunların Medeni Kanundaki istisnai hallerde takip ehliyeti de vardır. Takip ehliyeti olmayanlar ; tam ehliyetsiz olan kişilerdir. Reşit olmayanlar ve ayırt etme gücüne sahip olmayanların (gayrimümeyyiz) takip ehliyeti yoktur; bu kişiler Kanunî temsilc...

İcra Hukukunda Süreler - Tatil ve Talik (Erteleme) Halleri

A. İCRA HUKUKUNDA SÜRELER Kanunda icra takibinin tarafları için öngörülmüş süreler kesindir. Tarafların bu süreleri sözleşmeyle değiştirmeleri mümkün değildir. Sürelerin bir kısmı cebri icra organlarının işlem yapması için öngörülmüş sürelerdir. Bu süreler düzenleyici niteliktedir. Bu nedenle süre geçmiş olsa bile icra organı o işlemi geçerli bir şekilde yapabilir. B. TATİL VE TALİK (ERTELEME) HALLERİ Kural olarak tatil ve talik süreleri içinde icra takip işlemleri yapılamaz. Tatil saat ve günlerinde borçluya karşı icra takip işlemi yapılamaz. İcra takip işlemleri icra organları tarafından borçluya karşı yapılan ve takip sürecinin ilerlemesine yönelik işlemlerdir. Bir işlemin icra takip işlemi olarak nitelendirilebilmesi için şu üç unsuru taşıması gerekir. 1.        İcra organları tarafından yapılmalıdır. 2.        Borçluya karşı yapılmalıdır. 3.        Takip süre...

İcra Hukukunda Tebligat

İcra işleminin tamamlanıp hüküm ifade edebilmesi için veya bu işleme bağlı sürelerin işlemeye başlaması için tebliğ edilmiş olması gerekir. İcra işlerinde tebligat, Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılır. Tebligat PTT veya memur (icra memurları) vasıtasıyla yapılır. Ayrıca İİK m.21’e göre, icra tebliğleri makbuz karşılığında icra daireleri tarafından da yapılabilir. Tebligat, tebliğ yapılacak kimseye bilinen son adresinde yapılır; buna göre kanun adreste tebligat esasını kabul etmiştir. Kendisine tebligat yapılacak kimse adresinde bulunamazsa tebligat kendisi ile birlikte oturan aile fertlerinden veya hizmetçilerinden birine yapılır. Vekil (avukat) vasıtasıyla takip edilen işlerde, tebligat mutlaka vekile yapılır, asile (müvekkile) yapılamaz. Asile yapılan tebligat usulsüz tebligattır. Usulsüz Tebligat : Belirttiğimiz esaslara uygun olarak yapılmayan tebligat usulsüz bir tebligattır. Usulüne aykırı yapılmış tebligat mutlaka geçersiz değildir. Usulsüz tebliğe rağmen muhatap ...

İcra Harç ve Giderleri

Bir takibin yürütülmesi ve sonuçlandırılması için harcanan masrafların tamamına icra harç ve giderleri denir. A. İCRA HARÇLARI Devletin icra hukuku alanındaki faaliyetine karşılık olarak aldığı paraya icra harcı denir. Harçlar kanun tarafından belirlenir. İcra harçları şunlardır: *Takip talebinde bulunan alacaklıdan alınan başvurma harcı. *İlamsız icrada takip talebinde bulunan alacaklıdan alınan ve alacak miktarının binde beşi oranında peşin harç. *Takibin başarı ile sonuçlanması durumunda alınan tahsil harcı. *İcra takibinin sonunda, alacaklıdan alınan cezaevleri harcı. İcra işlemi için gerekli harçlar peşin olarak ödenmedikçe, söz konusu işlem yapılmaz. B. İCRA GİDERLERİ İcra giderleri, icra takibinin tam ve doğru olarak yürütülebilmesi için, harçların dışında taraflarca yapılan harcamalardır. Örneğin, borçluya ödeme emrinin tebliği için gerekli posta masrafı, haciz, hacizli malların muhafazası, paraya çevirme masrafları gibi giderlere icra giderleri ...

İcra Hukukunda Şikayet

A. GENEL OLARAK İcra ve iflâs takibi yürütülürken birçok icra takip işlemi yapılır. Yapılan bu işlemlerin yanlış olduğunu iddia eden kişi şikayet yoluna başvurabilir. İcra Hukukunda Şikayet B. ŞİKÂYETİN KONUSU Şikâyetin konusu icra ve iflas dairesi tarafından yapılan işlemlerdir. İcra organlarının yapması gereken işlemi yapmaması da şikayet konusu olabilir. Yaptığı işlemlere karşı şikayet yoluna gidilebilecek organlar şunlardır: İflâs Bürosu İflas idaresi Birinci Alacaklılar Toplantısı İkinci Alacaklılar Toplantısı Konkordato komiseri C. ŞİKÂYET SEBEPLERİ 1.İşlemin Kanuna Aykırı Olması Bir kanun hükmünün hiç uygulanmaması veya yanlış uygulanmasıdır. Bu sebep, genel şikâyet sebebidir. Örneğin icra takibi kesinleştikten sonra, alacaklının haciz talebi üzerine icra müdürü en geç üç gün içinde haciz işlemlerini başlatmak zorundadır. Eğer haciz talebine rağmen icra müdürü haciz işlemlerini başlatmazsa, alacaklı şikayet yoluna başvurabilir.   İc...