Vergi Hukuku dersini anlatmaya devam ediyorum. Bu yazımda Vergi Hukukunun zaman, yer ve anlam bakımından uygulanmasından bahsetmek istiyorum.
Vergi kanunlarının zaman bakımından uygulanması kavramından; vergi kanunlarının hangi tarihte yürürlüğe gireceği ile hangi tarihte yürürlükten kalkacağının anlaşılması gerekir. Düzenlenip kabul edilen mevzuatın hangi tarihten itibaren yürürlüğe gireceği, genel olarak aynı mevzuata konulan hükümlerle belirlenmektedir. Yürürlüğe giriş, kanunun Resmî Gazete'de yayımlanmasından veya belirlenen ileri bir tarihten itibaren olabilmektedir.
Vergi yasaları, kural olarak yürürlüğe girmelerinden sonraki olaylara uygulanmakta, geçmişe yönelik etkileri olmamaktadır. Ancak, istisnai olarak bu kaynaklar geçmişe yürümektedir. Vergi kanunlarının yürürlükten kalkmasını ise şu şekilde sıralayabiliriz:
Yeni kanunun eski kanun yerine geçmesi
Süreli kanunların süresinin dolması
Anayasa Mahkemesinin, vergi kanununu yürürlükten kaldırması
Danıştayın; Bakanlar Kurulu kararı, tüzük, yönetmelik ve genel tebliğleri yürürlükten kaldırması
Kanunların mülkiliği (yerselliği) ilkesi, devletlerin coğrafi sınırları içinde yaşayan (kendi tabiiyetinde olsun veya olmasın) herkesten; kanunların şahsiliği (kişiselliği) ilkesi ise devletlerin tabiiyetinde olan herkesten vergi almak istemesini ifade etmektedir.
Yorum, tüm hukuk dallarında başvurulan bir yoldur. Yorum yoluyla kanun koyucunun gerçek iradesi anlaşılmaya çalışılır.
Yorum, yapanın kimliğine göre yasama yorumu, idari yorum, yargısal yorum ve bilimsel yorum şeklinde türlere ayrılmaktadır. Vergi idaresi, yayımladığı genel tebliğler veya muktezalar yoluyla yorum yapabilmektedir. Vergi uyuşmazlıklarına bakan mahkemeler baktıkları konularla ilgili mevzuatı yorumlayabilmektedir.
Yorumlama yapmaya ilişkin olarak değişik yöntemler vardır. Uygulamada başvurulan yorum yöntemleri aşağıda kısaca açıklanmıştır.
Deyimsel (lafzı) yorum: Kavramların ait oldukları hukuk dallarındaki anlamları araştırılmaktadır, örneğin; vergi hukukunda kullanılan aile reisi, sözleşme, veli, vasi gibi birtakım kavramlar, medeni hukukta verilen anlamlarına göre yorumlanmaktadır.
Tarihî yorum: Kanun koyucunun, kanunun yapıldığı tarihteki amacına göre yapılan yorumdur. Bu araştırma, söz konusu kanunla ilgili tasarıya, gerekçeye ve meclis görüşme tutanaklarına bakılarak yapılmaktadır.
Amaçsal (gai) yorum: Amaçsal yorumda kanun koyucunun o zamanki amacından çok, söz konusu kanunun, ekonomik ve sosyal gelişmeler ışığında günümüzde kazandığı anlam araştırılmaktadır.
Sistematik yorum: Herhangi bir kanun hükmünün anlamı araştırılırken sadece o kanuna değil, bağlantılı olduğu diğer kanunlara da bakılmaktadır.
Vergi Kanunlarının Zaman Bakımından Uygulanması
Vergi kanunlarının zaman bakımından uygulanması kavramından; vergi kanunlarının hangi tarihte yürürlüğe gireceği ile hangi tarihte yürürlükten kalkacağının anlaşılması gerekir. Düzenlenip kabul edilen mevzuatın hangi tarihten itibaren yürürlüğe gireceği, genel olarak aynı mevzuata konulan hükümlerle belirlenmektedir. Yürürlüğe giriş, kanunun Resmî Gazete'de yayımlanmasından veya belirlenen ileri bir tarihten itibaren olabilmektedir.
Vergi yasaları, kural olarak yürürlüğe girmelerinden sonraki olaylara uygulanmakta, geçmişe yönelik etkileri olmamaktadır. Ancak, istisnai olarak bu kaynaklar geçmişe yürümektedir. Vergi kanunlarının yürürlükten kalkmasını ise şu şekilde sıralayabiliriz:
Yeni kanunun eski kanun yerine geçmesi
Süreli kanunların süresinin dolması
Anayasa Mahkemesinin, vergi kanununu yürürlükten kaldırması
Danıştayın; Bakanlar Kurulu kararı, tüzük, yönetmelik ve genel tebliğleri yürürlükten kaldırması
Vergi Kanunlarının Uygulanması
Vergi kanunlarının yer bakımından uygulanması; bir ülkede mevcut vergi mevzuatının uygulanacağı coğrafi sınırlar ve kişilerle ilgilidir. Bu konuyla ilgili olarak vergi kanunlarının mülkiliği ve şahsiliği olmak üzere iki ilke esas alınmaktadır.Kanunların mülkiliği (yerselliği) ilkesi, devletlerin coğrafi sınırları içinde yaşayan (kendi tabiiyetinde olsun veya olmasın) herkesten; kanunların şahsiliği (kişiselliği) ilkesi ise devletlerin tabiiyetinde olan herkesten vergi almak istemesini ifade etmektedir.
Vergi Kanunlarının Anlam Bakımından Uygulanması (Yorum)
Yorum, tüm hukuk dallarında başvurulan bir yoldur. Yorum yoluyla kanun koyucunun gerçek iradesi anlaşılmaya çalışılır.
Yorum, yapanın kimliğine göre yasama yorumu, idari yorum, yargısal yorum ve bilimsel yorum şeklinde türlere ayrılmaktadır. Vergi idaresi, yayımladığı genel tebliğler veya muktezalar yoluyla yorum yapabilmektedir. Vergi uyuşmazlıklarına bakan mahkemeler baktıkları konularla ilgili mevzuatı yorumlayabilmektedir.
Yorumlama yapmaya ilişkin olarak değişik yöntemler vardır. Uygulamada başvurulan yorum yöntemleri aşağıda kısaca açıklanmıştır.
Deyimsel (lafzı) yorum: Kavramların ait oldukları hukuk dallarındaki anlamları araştırılmaktadır, örneğin; vergi hukukunda kullanılan aile reisi, sözleşme, veli, vasi gibi birtakım kavramlar, medeni hukukta verilen anlamlarına göre yorumlanmaktadır.
Tarihî yorum: Kanun koyucunun, kanunun yapıldığı tarihteki amacına göre yapılan yorumdur. Bu araştırma, söz konusu kanunla ilgili tasarıya, gerekçeye ve meclis görüşme tutanaklarına bakılarak yapılmaktadır.
Amaçsal (gai) yorum: Amaçsal yorumda kanun koyucunun o zamanki amacından çok, söz konusu kanunun, ekonomik ve sosyal gelişmeler ışığında günümüzde kazandığı anlam araştırılmaktadır.
Sistematik yorum: Herhangi bir kanun hükmünün anlamı araştırılırken sadece o kanuna değil, bağlantılı olduğu diğer kanunlara da bakılmaktadır.
Yorumlar
Yorum Gönder