Ana içeriğe atla

Vergi Kanunlarının Zaman, Yer ve Anlam Bakımından Uygulanması Nasıldır?

Vergi Hukuku dersini anlatmaya devam ediyorum. Bu yazımda Vergi Hukukunun zaman, yer ve anlam bakımından uygulanmasından bahsetmek istiyorum.





Vergi Kanunlarının Zaman Bakımından Uygulanması


Vergi kanunlarının zaman bakımından uygulanması kavramından; vergi kanunlarının hangi tarihte yürür­lüğe gireceği ile hangi tarihte yürürlükten kalkaca­ğının anlaşılması gerekir. Düzenlenip kabul edilen mevzuatın hangi tarihten itibaren yürürlüğe girece­ği, genel olarak aynı mevzuata konulan hükümlerle belirlenmektedir. Yürürlüğe giriş, kanunun Resmî Gazete'de yayımlanmasından veya belirlenen ileri bir tarihten itibaren olabilmektedir.

Vergi yasaları, kural olarak yürürlüğe girmelerinden sonraki olaylara uygulanmakta, geçmişe yönelik etkileri olmamaktadır. Ancak, istisnai olarak bu kay­naklar geçmişe yürümektedir. Vergi kanunlarının yürürlükten kalkmasını ise şu şekilde sıralayabiliriz:

Yeni kanunun eski kanun yerine geçmesi

Süreli kanunların süresinin dolması

Anayasa Mahkemesinin, vergi kanununu yürür­lükten kaldırması

Danıştayın; Bakanlar Kurulu kararı, tüzük, yönet­melik ve genel tebliğleri yürürlükten kaldırması



Vergi Kanunlarının Uygulanması

Vergi kanunlarının yer bakımından uygulanması; bir ülkede mevcut vergi mevzuatının uygulanacağı coğ­rafi sınırlar ve kişilerle ilgilidir. Bu konuyla ilgili olarak vergi kanunlarının mülkiliği ve şahsiliği olmak üzere iki ilke esas alınmaktadır.

Kanunların mülkiliği (yerselliği) ilkesi, devletlerin coğrafi sınırları içinde yaşayan (kendi tabiiyetinde olsun veya olmasın) herkesten; kanunların şahsili­ği (kişiselliği) ilkesi ise devletlerin tabiiyetinde olan herkesten vergi almak istemesini ifade etmektedir.



Vergi Kanunlarının Anlam Bakımından Uy­gulanması (Yorum)


Yorum, tüm hukuk dallarında başvurulan bir yoldur. Yorum yoluyla kanun koyucunun gerçek iradesi an­laşılmaya çalışılır.

Yorum, yapanın kimliğine göre yasama yorumu, idari yorum, yargısal yorum ve bilimsel yorum şeklinde türlere ayrılmaktadır. Vergi idaresi, yayımladığı genel tebliğler veya muktezalar yoluyla yorum yapabilmektedir. Vergi uyuşmazlıklarına bakan mahkemeler baktıkları konularla ilgili mevzuatı yorumlayabilmektedir.

Yorumlama yapmaya ilişkin olarak değişik yöntem­ler vardır. Uygulamada başvurulan yorum yöntemle­ri aşağıda kısaca açıklanmıştır.

Deyimsel (lafzı) yorum: Kavramların ait olduk­ları hukuk dallarındaki anlamları araştırılmakta­dır, örneğin; vergi hukukunda kullanılan aile re­isi, sözleşme, veli, vasi gibi birtakım kavramlar, medeni hukukta verilen anlamlarına göre yorum­lanmaktadır.

Tarihî yorum: Kanun koyucunun, kanunun ya­pıldığı tarihteki amacına göre yapılan yorumdur. Bu araştırma, söz konusu kanunla ilgili tasarıya, gerekçeye ve meclis görüşme tutanaklarına ba­kılarak yapılmaktadır.

Amaçsal (gai) yorum: Amaçsal yorumda kanun koyucunun o zamanki amacından çok, söz konusu kanunun, ekonomik ve sosyal gelişmeler ışığında günümüzde kazandığı anlam araştırılmaktadır.

Sistematik yorum: Herhangi bir kanun hükmünün anlamı araştırılırken sadece o kanuna değil, bağlantılı olduğu diğer kanunlara da bakılmaktadır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İcra Teşkilatı (İcra Organları)

İcra organları asıl icra organları ve yardımcı icra organları olarak ikiye ayrılabilir.   A. ASIL İCRA ORGANLARI Asıl icra organları  sadece icra işlerini yürütmek üzere kurulmuş olan icra organları olduğu için bunlara asıl icra organları denir. Bunlar;  1- İcra Dairesi 2- İcra Mahkemesi 3. Yargıtayın İcra - İflas İşleri ile Görevli Hukuk Daireleri 1. İcra Dairesi İcra işlerinde birinci derecede görevli organdır.  İcra takibi icra dairesince yürütülür ve çoğu işlemleri de icra dairesi yapar. Mesela, borçlunun mallarının haczi, hacizli malların satılması ve paraların paylaştırılması... İcra dairesi bağımsızdır. İcra mahkemesinden bir talimat almasına gerek olmadan hareket eder. İcra mahkemesi hâkiminin daimi gözetimi ve denetimi altındadır ama İcra mahkemesine bağlı bir organ değildir . İcra dairesi kanuna aykırı işlem yaparsa bu işlem ilgililerin şikâyeti üzerine İcra mahkemesi tarafından iptal edilir veya düzeltilir.   -İcr...

İcra Hukukunda Süreler - Tatil ve Talik (Erteleme) Halleri

A. İCRA HUKUKUNDA SÜRELER Kanunda icra takibinin tarafları için öngörülmüş süreler kesindir. Tarafların bu süreleri sözleşmeyle değiştirmeleri mümkün değildir. Sürelerin bir kısmı cebri icra organlarının işlem yapması için öngörülmüş sürelerdir. Bu süreler düzenleyici niteliktedir. Bu nedenle süre geçmiş olsa bile icra organı o işlemi geçerli bir şekilde yapabilir. B. TATİL VE TALİK (ERTELEME) HALLERİ Kural olarak tatil ve talik süreleri içinde icra takip işlemleri yapılamaz. Tatil saat ve günlerinde borçluya karşı icra takip işlemi yapılamaz. İcra takip işlemleri icra organları tarafından borçluya karşı yapılan ve takip sürecinin ilerlemesine yönelik işlemlerdir. Bir işlemin icra takip işlemi olarak nitelendirilebilmesi için şu üç unsuru taşıması gerekir. 1.        İcra organları tarafından yapılmalıdır. 2.        Borçluya karşı yapılmalıdır. 3.        Takip süre...